ACIMASIZ MASUMİYET

  Ceren Hoca sınıfı selamladıktan sonra, her zamankinden farklı bir konuşma yaptı. Genelde dersin ne üzerine olduğunu söyler, paylaşımlarda onun üzerinden ilerlerdi. Bugünü farklı kılan bir ders konusu değil, bir sohbet konusu olmasıydı. Bunu da ortaya çıkaran Ceren Hocanın doçentlik teziydi.

  ‘’Arkadaşlar nasıl siz lisans tezinize hazırlanıyorsunuz, ya da hazırlanacaksınız; ben de doçentlik tezimle uğraşıyorum bu sıralar. Hazır gibi, lakin aklıma takılan birkaç şey var, bugünü de bu konuya ayırmak istedim. Seçmeli ders olduğu için esnek dersler yaptık hep, bugün de o derslerden farklı olmayacak, sadece ben yönlendirme kısmında daha çok bulunacağım, ama dümen hepimizde gene.’’ dedi. Neredeyse tüm öğrencilerinin yüzüne tek tek baktı ve ‘’o halde perde.’’ diyerek gülümsedi.

  ‘’Bugün bir yerli, bir yabancı filmin farklı dokularda olsa da neredeyse aynı hissiyat üzerine kurulu olmasını değerlendireceğiz. ‘Eşkıya’ ve ‘Leon (orijinal ismi ile The Professional)’. Ben bu iki filmi defalarca seyretmeme rağmen, belli bir zaman sonra fark ettim aynı duyguyu güttüğünü.‘’ derken sınıfta kaç kişinin iki filmi de bildiğini ve ya izlediğini kontrol etti. Çıkan sonuç memnun etmişti Ceren Hoca’yı. Sınıfın neredeyse tamamı konuya hakimdi, demek kiders öncesi gönderdiği notlar işe yarıyordu. Her dönem başlıklar değişse de ‘filmlerin karakteri’ üzerine kuruluydu bu ders.

  Ceren hoca direkt olarak konuya girmişti. ‘’Her iki filmde de henüz olmamış olgunlaşmamış iki canı, her anlamda korumaya çalışan iki güçlü, bir o kadar masum ve acımasız katil var. Baran Cumaliyi tanır, aralarında baba evlat ilişkisine benzer bir beraberlik gelişir. Cumali bazı olumsuz durumlar yaşar. Eşkıya onu kurtarmak için sevdiğinden vazgeçmek uğruna gereken parayı bulur. Buna rağmen Cumaliyi kurtaramaz ve bir yerde hayatını da, ona bunu yapanları cezalandırmak uğruna yitirir. Diğer tarafda ise, Leon Mathildayı hayatta tutmapeşindedir ve bu konuda başarılı da olur. Giderayak, canı pahasına Mathildanın öcünü de alır.’’ diyerek hızla özetledi. ‘’İki filmin de bu derece vurucu olması elbette mutsuz bir sona sahip olmasından kaynaklı diye düşünüyorum’’. dedi. ‘’Biz bugün bu kısmını konuşmayacağız, bizim altını çizeceğimiz bu iki hikayedeki sevginin şekli, türü, yapısı ve elbette benzerliği. Bu konuda söz almak isteyen arkadaşlarımın yorumlarını bekliyorum.’’ deyip, öğrencilerine yöneldi.

  Ceren hoca dersin bu interaktif kısmını çok severdi. Hem yeni yeni bakış açıları gelişir. Hem de herkes vaktin nasıl geçtiğini anlamazdı bile. Bunda ders içeriğini oluştururken itinalı olmasının payı elbet de vardı. Öğrencilerin nabzını tutabilmek mühimdi. Bu sayede doyurucu sonuçlar elde ediliyordu. Bugün de bu iki kült filmin incelenmesiyle, başka nüanslar gün yüzüne çıkmıştı. Hem öğrenciler hem de Ceren Hoca, hiç bakmadıkları birkaç pencere vemini mini düşünceler ayırt etmişti.

  Bunlar da Ceren Hocanın bitirme tezinde fazlasıyla işine yarayacaktı. Ceren Hoca o gün doğru bir çalışma alanı seçtiğini bir kez daha anlamıştı. Yaptığı şeyden emin olmanın verdiği güvenle, daha başarılı bir şekilde ilerleyeceğine inanıyordu. Öğrencileriyle olmak, onlarla çalışmak, onu mutlu kılıyordu. ‘’Yaşasın gençlerin taze fikirleri’’ dedi şükrederek…