NOTALAR FISILDADIĞINDA

Bazı şeyler yan yana güzeldir. Tek başına rüştünü bile ispat edemezken beraber canlı kanlı bir

beraberlik çıkar ortaya. Müzik deyince insanın aklına ilk olarak dansın gelmesi gibi. Öyle kendinizi sağdan sola atacağınız çok hareketli ritimler düşünmeye gerek de yok. İçinizde bir sıcak akım oluşması yeterli olacaktır. Bu ilişki de müzik baskın taraf olsa da dans da etkili bir yol arkadaşıdır. İlk bakışta müziğin coşkusu dansı harekete geçirse de, müziğin de öncü olduğu başka alanlar da vardır. Yine müziğin başrolde olduğu, dinamizm kazandırdığı başka kollar da mevcuttur. Örneğin müzik olmadan bir film izlemek mümkün müdür? Bazen arka fonda, bazı bazı repliklerin üstüne yerleştirilen notalar, filmi daha anlaşılır kılıp, manayı derinleştirmez mi, bir düşünün. Zaman zamansa izleme esnasında izleyicinin girmesi gereken ruh hali, vereceği tepki dahi yerleştirilen melodilerle gerçekleşir. Duygusal bir sahnenin altı çizilmek istendiği an o renklerde tınılarla daha net vücut bulur. Kahkaha efektinin yayılmasıyla ise ton canlanır ve bu his seyirciye direk geçiş sağlar. Bu konunun uzantısı olarak

nitelendirebileceğimiz bir diğer yan da içinde bulunduğumuz ana göre tercihler yapmamızdır. Bir başka açıdan dinlediklerimize göre giyinmemiz. Hangisinin hangisini tetiklediği zaman zaman değişse de sonuç olarak müziğin ruh dünyamızda çok önemli bir yer aldığı gerçeğine varırız. Bir de notaların üzerine yazılan şarkı sözleri yok mu, insanı bulunduğu dünyadan marsa ulaştırması dahi mümkün

denilebilir. Çünkü sözlerin notalarla harmanlanması kan yoluyla enjeksiyon misali direkt bir temastır ve neredeyse her zaman geçerliliğini muhafaza eder. Ve bu tarakların hiç birinde bezi olmayan bir insan dahi gündelik yaşamda bunlara maruz kalır. Önem iştirak edense mümkün olduğunca ihtiyaca, ardından da yatırama dönüştürebilecek miktarda bulundurmaktır.